7 Komik sem repliği :)

Önceki yazımda SEM kavramının çerçevesini çizmiştim. Adwords ve SEO'yu anlatmadan önce, aslında bunların ne olmadığını espirili bir dille anlatmak istedim. Aslında aşağıda yazan replikler birebir duyduğum, bizlere sorulan sorular. Bu yüzden cevaplarını da aynı dille, eğlenceli bir şekilde vermeye çalıştım.

O reklamlara kimse tıklamıyor, neden reklam vereyim ki ?

Google’ın yıllık karının 12 milyar dolar civarında olduğunu ve gelirinin %90’ından fazlasının reklam gelirleri olduğunu düşününce, bu ifade hiç inandırıcı gelmiyor nedense. Yoksa, sadece kendi davranış biçimimizi genele yayıyor olabilirmiyiz? İşin gerçeği şu ki, Adwords reklamlarının şekil olarak doğal sonuçlardan hiç bir farkı yoktur. Yine Adwords sistematiği içerisindeki kalite puanı yaklaşımı ile sadece arama sorgusu ile örtüşen reklamlar üst sıralara çıkabiliyor. Bir diğer husus ise daha önceki yazılarımda paylaştığım, göz tarama testi en yoğun bakılan yerin (solda ilk 4 sıra) büyük oranda Adwords reklamları ile kaplandığını gösteriyor.

Tüm kelimelerde kafada çıkmam lazım

SEM (Search Engine Marketing) in, sponsor bağlantılar ve arama motoru optimizasyonunu (SEO) kapsayan bir kavram olduğundan bahsetmiştik. Doğru bir SEM stratejisi, tüm bu kanalların yeterli ve doğru bir biçimde kullanımı anlamına gelir. Yani bu işe soyunan bir şirketin bir SEM stratejisi olmalıdır. Bu strateji içinde bazı kelimelerde 1.sıraya oynamak varken bazılarında ilk sayfada olmak yeterli olabilir. Tüm kelimelerde en üst sırada olmak büyük bir ihtimalle, ulaşılmayacak bir hayal, boşa harcanan bütçeler anlamına gelir. Yaklaşık 10 yıldır bu işi yapan biri olarak tüm kelimelerde kafada çıkan bir firma görmedim.

Reklam verirsem doğal sonuçlarda da üst sıralara çıkarım.

Sıkça duyduğum bir şehir efsanesi daha... Oysaki Google’ın arama ve reklam operasyonları bile birbirinden farklı yerlerde, birbirinden bağımsız olarak yürüyor. Arama ile ilgili araştırma ve geliştirmeler ABD’de silikon vadisinde, reklam ile ilgili operasyon ise Irlanda Dublin’de yürütülmektedir. Dolayısı ile yüksek bütçelerle reklam veriyor olsanız dahi, teknik olarak doğal arama sonuçlarında yükselmezsiniz.

Google reklamlarını kendimiz yönetiyoruz, ajansa ihtiyacımız yok.

Evet, fotoğraf çekmeyi biliyorum fotoğrafçıya ihtiyacım yok gibi birşey bu. Altı üstü deklanşöre basmak, kare için objeyi koy ve sadece düğmeye bas. Bunun için kurs ve okullar dahi var. Oysaki oldukça basit (!) bir şey... Bu bakış açısı ile bakan birisinin, web teknolojileri, ölçümleme, reklamcılık bilgilerini içeren ve oldukça teknik bir konu olan arama motoru uzmanlığı için bundan farklı bir şey söylemesini beklemek saflık olur herhalde.

İyi bir SEM uzmanı ve ya ajansı, her şeyden önce daha önce edindiği hesap yönetim tecrübesi, sektörel bilgi ve uzmanlığını yönetmiş olduğu hesaba yansıtır. Google Adwords optimizasyon temeline oturmuş bir sistem olduğu için, bu uzmanlık maliyet avantajına dönüşür. Bu maliyet avantajının dönüşüm başı maliyetler üzerinden hesaplanması gerektiğini de hatırlatalım.

Reklama para harcamaya gerek yok SEO ya yüklenelim.

Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, SEM stratejisi içerisinde hem sponsor bağlantı hem de SEO için planlama olmalı. Bu ikisi birbirinin alternatifi değil, birbirinin tamamlayıcısıdır. Bazı anahtar kelimeler için sponsor bağlantı için harcayanız bütçe, SEO için harcayacağınız bütçeden fazla bile olabilir. SEO’yu jenerik anahtar kelimelerde düşünmek yerine, daha spesifik kelimelerde hedeflemek akılcı bir yaklaşım olacaktır. Bir diğer konu reklam harcamalarına olan bakış açısı ve bu bakış açısındaki yanlışlık. SEM harcamaları ölçülebilir ve optimize edilebilir harcamalardır. Harcadığınız her bir kuruşun, size ne kadar dönüşüm (telefon, satış, form doldurma vb..) getirdiği ve her bir dönüşümün maliyeti hesaplanabilir. Böylelikle sadece size kar getiren anahtar kelimelerde reklamınızı devam ettirebilirsiniz. Son olarak SEO’da hedeflenen anahtar kelimeler için site içeriğinizi değiştirmeniz ve optimize etmeniz gerekir. Bu şekilde dahi üst sıralara yükselmeniz aylar alacaktır. Oysa ki Adwords’te buna gerek kalmadan ve anında üst sıralarda gözükebilirsiniz.

Web sitesini yapan arkadaşlar bize her konuda destek veriyor, onlar halleder.

Bilgisayarcıların web sitesini çok iyi yapabildikleri gibi, web sitenizi yapanlarda reklamlarınızı gayet iyi (!) yönetebilir. Bilgi işlem departmanları da zaten tüm bu işlerin uzmanıdır. Koskoca bilgisayar mühendisi yapamazsa bu işleri kim yapacak?

Bu arada 25 kişilik bir SEM ajansımız var ve bizde çalışan hiç bilgisayar mühendisi yok .

Ben Adwords’un her şeyini biliyorum, istersen göstereyim.

Bu sözcüklerle başlayan onlarca cümle duydum. Yüzde 50 si ısrarlarıma rağmen hesaba erişim şifrelerini paylaşmadılar. Kalan %50’nin yarısının hesabı gerçekten içler acısı durumdaydı. Kalan %24’lik bölümün hesabı optimizasyonla çok daha iyi seviyeye gelebilecek durumdaydı. %1’lik bir payı her ihtimale karşı bırakıyorum, ama henüz ben böyle bir %1’e rastlamadım.

Not : Bu yazı 2012 yılında BTHaber dergisinde yayınlanmıştır.